Bir önceki yazıda birkaç tane başlıkla Kürtçe doğru
yazım hakkında bazı bilgiler vermiştik. Bu yazıda da yine yapılan belli başlı
hatalara değinmek istedik.
Kî
/ Kê’de Yapılan hata
Kürtçede yapılan en büyük hatalardan bir tanesi de
“kî/kê” konusudur. Birçok kişi “kî/kê”nin eril-dişil olduğu yanılgısına
kapılarak; Kürtçe kurdukları cümlelerde eğer cinsiyet belirtmemişlerse,
birbirlerinin muadilleri gibi ikisini de kullanırlar. Örneğin:
Van
tiştan kî/kê dibêje?
Oysaki bu büyük bir hatadır. Zirâ ikisinin de anlamı
birbirinden çok farklıdır ve zannedildiği gibi her biri bir cinsiyeti
karşılamamaktadır. Bilinen yanlış anlayışa göre “kî” eril “kê” ise dişildir.
Oysaki bu çok yanlış bir anlayıştır. “Kî”nin Türkçedeki karşılığı “kim”dir;
“kê”nin ise Türkçedeki karşılığı “kimin, kime, kimi”dir. Tıpkı Kürtçedeki
büzüşük zamirlerin sahip oldukları üç anlam gibi, “kê”nin de üç anlamı vardır.
(Min= beni, bana, benim; te,= seni, sana, senin; wî/wê= onu ona, onun; ve
çoğullar…) Örneğin:
Kî
Ev zilam kî ye?
Ev jin kî ye?
Kî li min digere?
Ev zilam kî ye?
Ev jin kî ye?
Kî li min digere?
Kê
Navê kê Agîd e?
Bavê kê pîrtir e?
Gundê kê mezintir e?
Navê kê Agîd e?
Bavê kê pîrtir e?
Gundê kê mezintir e?
Kürtçede var olan ergatif yapısı zamirlerin
değişimine etki eder. (Ayrıntı için bknz: Kürtçede Ergatif Yapısı) Geçişli olan
fiillerde geçmiş zaman kurduğumuzda, kullandığımız zamirin tersini yani düz ise
büzüşük olanını, büzüşük ise düz olanını kurmamız gerekmektedir. Aynı olay
kî/kê için de geçerlidir ki kê, kî’nin büzüşük halidir. Örneğin:
Ez
geriyam./ Ben gezdim(Geçişsiz fiil ve düz geçmiş zaman)
Min dît. Ben gördüm (Geçişli fiil ve ergatif geçmiş zaman)
Min dît. Ben gördüm (Geçişli fiil ve ergatif geçmiş zaman)
Kî
hat? /Kim geldi(Geçişsiz
fiil ve düz geçmiş zaman)
Kê got? /Kim dedi( Geçişli fiil ve ergatif geçmiş zaman)
Kê got? /Kim dedi( Geçişli fiil ve ergatif geçmiş zaman)
Yukarıda da gördüğümüz gibi aslında ikisi de
birbirinden farklı olmasına rağmen, geçmiş zamandaki ergatif yapıda bazı
durumlarda birbirinin yerine geçtiği için aynıymış yanılgısı ortaya
çıkmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki “kî/kê” birbirinden oldukça farklı ve
ikisi kesinlikle eril-dişil değillerdir. Zaten “kim/kime,kimi,kimin”
yapılarında eril dişil olayı Kürtçe için söz konusu değildir.
Kürtçede
tarihlerin yazılımı
Bütün dünya dillerindeki kendi haslık gibi, Kürtçede
de kendine has yapılar söz konusudur. Bu yapılardan bir tanesi ise tarihlerin
yazılımıdır. Türkçede herhangi bir eke ihtiyaç duymadan öne günü ve sonrasında
da ayrı olarak ayı yazmak yeterlidir (Örn: 1 Ocak). İngilizcede de bu Ocağın
birinci günü olarak zikredilir. Bu dillerde olduğu gibi Kürtçede de tarihlerin
yazılımı farklıdır. Ancak çoğu insan Kürtçedeki tarihleri Türkçeden motamot bir
çeviri ile yazarlar ki bu çok yanlıştır. Örneğin:
Yek
Gulan / 1 Mayıs
Bîst û Yek Adar / 21 Adar
Bîst û Heş Adar / 28 Adar
Bîst û Yek Adar / 21 Adar
Bîst û Heş Adar / 28 Adar
Kürtçede
tarihler veqetandek yani tamlama ekleri ile elde edilir. Buna göre Kürtçede
tarihlerin yazılımın formülü şudur: “………ê …………ê”.
İlk kısma gün yazılır ikinci kısma ise ay yazılır. Örneğin:
Yekê Gulanê / 1’ê Gulanê
Bîst û Yekê Adarê / 21’ê Adarê
Bîst û Heştê Adarê / 28’ê Adarê
Bîst û Yekê Adarê / 21’ê Adarê
Bîst û Heştê Adarê / 28’ê Adarê
Ay, gün ve yıl şeklinde tarihi yazacağımız zaman,
“ay”ın sonuna da veqetandek getirerek (ki bu dişil veqetandek yani “a” ile
olur) yıla bağlarız ve yılın sonuna da çoğul olduğunu belirtmek için bir “an”
eki getiririz. Örneğin:
Yekê Gulana Du Hezar û Sêzdehan /
1’ê Gulana 2013’an
Bîst û Yekê Adara Du Hezar û Sêzdehan / 21’ê Adara 2013’an
Bîst û Heştê Adara Du Hezar û Sêzdehan / 28’ê Adara 2013’an
Bîst û Yekê Adara Du Hezar û Sêzdehan / 21’ê Adara 2013’an
Bîst û Heştê Adara Du Hezar û Sêzdehan / 28’ê Adara 2013’an
Yukarıdaki tarih yazımı doğru ve Kürtçenin kendine
has yapısına uyan bir yazımdır.
Tekrar
sayısını belirten “-ıncı, -inci” eklerinin yazımı
Tekrar belirten bu ekleri açıklamak için küçük bir
örnek verelim önce. Örneğin:
1’inci
BDP Kongresi / Birinci BDP Kongresi
Yukarıda verdiğimiz örnekte olduğu gibi bu “-ıncı,
-inci” tekrar belirten eklerdir. Yine Türkçede olduğu gibi diğer bütün dillerde
kendine has yapılarla belirtilir. Kürtçede “-ıncı,-inci” ekinin karşılığı
“-emîn”dir. Bu eki getirdiğimiz kelimeye tekrar sayısı anlamını da eklemiş
oluyoruz. Örneğin:
Asta
Yekemîn / Birinci Seviye
Rêza şeşemîn / Altıncı sıra
Rêza şeşemîn / Altıncı sıra
Yukarıda dikkatinizi çeken ilk şeylerden bir tanesi
muhtemelen Kürtçedeki tamlamaların Türkçedeki tamlamaların tersi şeklinde
oluşudur. İşte bizim de değineceğimiz esas konumuz da budur. Çünkü Kürtçede
tamlamalar Türkçede yazılan tamlamaların tam tersidir ve tekrar sayısı belirten
eklerde buna tâbidir. Ancak bir çok Kürt kurumu da dahil olmak üzere, Kürtçe
bilen çoğu kişi bu tekrar sayısı belirten eki doğru yazıp, sıralama hatası
yapmaktadır. Bu hata da tekrar sayısı belirten sayının tıpkı Türkçedeki gibi
başa yazılmasıdır. Örneğin:
Duyemîn
Kongreya BDP’yê / 2’emîn Kongreya BDP’yê
Ancak bu çok büyük bir yanlıştır. Kezâ Kürtçedeki
tamlamaların veqetandeklerle bağlandığını ve Türkçeye çevrildiği zaman ters
işlediğini hesaba katarsak, bu tekrar belirten sayıların da bu kurala tâbi
olmaları gerekir. “İkinci BDP Kongresi” kendi başına bir tamlamadır. Ne
kongresi diye sorduğumuzda “BDP Kongresi” cevabını alırız ki bu da isim
tamlamasıdır. Burada hata yok herkes “Kongreya
BDP’yê” diye çevirecektir. Ancak kaçıncı diye sorduğumuzda yine cevap almaktayız ki bu da sıfat tamlamasıdır.
Dolayısıyla olması gereken:
Kongreya
BDP’yê ya Duyemîn / Kongreya
BDP’yê ya 2’emîn’dir
Tekrar sayısı belirten sayıya vurgu yapmak için mi
başka bir şey için mi başa yazma gereği duyuluyor bilinmez ama başa yazılma
hali Kürtçenin öz yapısına uyan bir hal değildir. Ve maalesef bir çok Kürt
kurumu da bu hataya düşmektedir.
“Ji….re”
edatının kullanımındaki hatalar
“ji….re” edatı esasında Türkçedeki “-e, -a” yönelme
halinin karşılığıdır. Zirâ hatanın yapılma sebebi de buradaki yönelme halinin,
Türkçe kurulan cümlelerdeki tüm yönelme halleriyle kullanılabileceğidir. Oysaki
bu edat kısıtlı bir “-e,-a” yönelme halidir. Peki, nedir bu kısıtlı yönelme
halinden kastımız: Türkçede de var olan bir yapıdır aslında. Bir iki istisna
hariç, bu edat “için” manasındaki bir “-e,-a” yönelme halidir. Örneğin:
Eve alışveriş yapıyorum
/Aslında ‘ev için alışveriş yapıyorum’dur.
Sana hediye aldım / Aslında ‘senin için hediye aldım’dır.
Sana hediye aldım / Aslında ‘senin için hediye aldım’dır.
Yukarıdaki Türkçe örneklerde de gördüğümüz gibi bu
edatı bu tür durumlar için kullanabiliriz. Örneğin:
Ez
ji malê re nan dikirim / Eve ekmek alıyorum = Ev için
ekmek alıyorum
Ez ji te re diyariyekê tînim /Sana bir hediye getiriyorum = Senin için bir hediye getiriyorum
Tu ji wan re stran dibêjî / Sen onlara şarkı söylüyorsun = Sen onlar için şarkı söylüyorsun
Ez ji te re diyariyekê tînim /Sana bir hediye getiriyorum = Senin için bir hediye getiriyorum
Tu ji wan re stran dibêjî / Sen onlara şarkı söylüyorsun = Sen onlar için şarkı söylüyorsun
Yukarıdaki örneklerde de gördüğümüz gibi, bu edat
kısıtlı bir şekilde sadece “için” manasında kullanılıyor. Ancak her yapının
olduğu gibi, bunun da birkaç istisnası vardır. Misal “gotin” yani söylemek
fiilini bu edatla kullanırız ki Kürtçede bir çok fiil çeşitli edatların
yardımıyla kullanmak durumundayız. Örneğin:
Ez ji we re dibêjim /
Size söylüyorum
Yılmaz
Bağlar